Türk Ceza Kanununda Madde 115 Sorunsalı

Türk Ceza Kanununda Madde 115 Sorunsalı:

 Türk Ceza Kanunu 115.madde de inanç , düşünce ve kanaat hürriyetinin kullanılmasının engellenmesi bir suç tipi olarak düzenlenmiş , böylelikle bireylerin en temel haklarından olan düşünme ve iradelerini özgürce ifade edebilme  aynı zamanda da inanabilme ve inandıkları gaye noktasında harekette bulunabilmeleri korunmuştur. Madde metnine göre " (1)Cebir veya tehdit kullanarak, bir kimseyi dini , siyasi,sosyal ,felsefi inanç , düşünce ve kanaatlerini açıklamaya veya değiştirmeye zorlayan ya da bunları açıklamaktan , yaymaktan meneden kişi ,bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.(2) Dini inancın gereğinin yerine getirilmesinin veya dini ibadet veya ayinlerin bireysel ya da toplu olarak yapılmasının , cebir veya tehdit kullanılarak ya da hukuka aykırı başka bir davranışla engellenmesi halinde , fail hakkında birinci fıkraya göre cezaya hükmolunur. (3)Cebir veya tehdit kullanarak ya da hukuka aykırı başka bir davranışla bir kimsenin inanç , düşünce veya kanaatlerinden kaynaklanan yaşam tarzına ilişkin tercihlerine müdahale eden veya bunları değiştirmeye zorlayan kişiye birinci fıkra hükmüne göre ceza verilir".Bu suç tipinin getiriliş amacı anayasal ve uluslar arası sözleşmelerce korunan inanç , düşünce ve kanaat hürriyetine karşı fiillere ayrıca ceza hukuku disiplinince yaptırımlara tabi tutmaktır. Burada sıkıntılı olan konu madde metnine sonradan eklenen ikinci fıkra hükmüdür. Burada hakkaniyete uygun olmayan bir durum ortaya çıkmaktadır. Şöyle ki bir kimsenin dini inançlarının gereğininin yerine getirilmesinin engellenmesi suç olarak düzenlenmiş ve yaptırıma tabi tutulmuştur. Ancak bu durumun tam zıttı, bir kimseyi dini ibadetlere zorlamak fiili düzenlenmemiş ve atlanmıştır. Ceza hukukunda bir fiil açık olarak düzenlenmedikçe suç sayılmayacak ve yaptırıma tabi tutulamayacaktır. Bu nedenle de kişilerin ibadetinin engellenmesi sonucu , ibadeti engelleyen kişiler bu madde hükmünden ceza alırken ; bir kimseyi ibadete zorlayan kimseler bu madde itibariyle ceza alamayacaktır. Burada hem mağdurlar hem de failler açısından bir hakkaniyetsizlik bulunmaktadır. Yakın zamanda bu atlanılmış, unutulmuş düzeltmenin yapılması ve hakkaniyetsizliğin ortadan kalkmasını diliyorum. Bu atlanılan hükmü fark etmemizi sağlayan ve bu konuyu sizlerle de paylaşmak istemimi doğuran  Doç. Dr. Yavuz ERDOĞAN hocama teşekkür ediyorum.