ŞÜPHELİ / SANIK HAKLARI

 Bahri Öztürk'ün Doktrindeki ifadesine göre '' şüpheli soruşturma evresinde suç şüphesi altında bulunan kişiyi sanık ise kovuşturma evresinden başlayarak hükmün kesinleşmesine kadar adlanan evrede suç şüphesi altında bulunan kişiyi '' ifade eder. Şüpheli / sanık hakları adlı konuya geçmeden önce yukarıda alıntı yaptığımız cümlelerin ne anlama geldiğini irdeleyelim.Bütün şekli gerçeği araştıran belirli bir biçimde yapılması anlamına

gelen usuli gerçeği araştıran muhakeme alanlarında -örneğin ceza muhakemesi hukuku  belirli aşamalar bulunur.Bu aşamalar ki suç şüphesi altında bulunan kişiyi hüküm karar verilinceye kadar bulunduran aşamalardır.İşte buna muhakeme evreleri denirCeza muhakemesi hukukunda diğer hukuk muhakeme alanından farklı olmak üzere sadece şekli gerçekle yetinilmez.Bu şekli gerçeği araştırırken belirli bazı metotlarkullanılır.Ama bu metotları kullanılırken temel hak ve özgürlüklerin esas alınması gerekir.Örneğin A kişisi şüpheli ve sorgulanıyor.Bu kişiye sorgulanırken işkence yapıldıysa Ceza muhakemesi amacına ulaşmamış şüphelinin işkence ve kötü muamele görmeme yasağından doğan adil yargılanma hakkı ihlal edilmiş demektir.Ceza muhakemesi hukuku kendi içinde üç evreye ayrılır başlangıç ( soruşturma ),ara muhakeme ,ve kovuşturma evresi .Tüm evrelerde geçerli olan kurallar ve taraflara tanınan haklar farklıdır.Bu evrelerde suç şüphesi altında bulunan kişide farklı olacaktır.Örneğin soruşturma evresinde suç şüphesi altında bulunan kişi şüpheli olarak adlandırılırken kovuşturma evresinde sanık olarak adlandırılır.Hukuk düzeninde her bireyin hakları olduğu gibi şüpheli ve sanığında hakları vardır ne suç işlemiş olursa olsun.Örneğin kasten yaralama suçunu işlemiş olan birinin de hakkı vardır.İşte bizim bu yazımızda işleyeceğimiz konu '' Şüpheli / sanık'' haklarıdır.

ŞÜPHELİ VE SANIĞA TANINAN HAKLAR 

İlk olarak Şüpheli ve Sanığın suçlamaları öğrenme hakkı olduğunu varsaymak gerekir.Örneğin X kişisi şüpheli olsun ve sorgusu Ceza Muhakemesi Kanununun 147 nci maddesi gereğince alınmamış olsun .Şüpheli hakkındaki ne tür bir suçlama ile ilgili suçlandığını bilmemiş olsun .Bu durumda şüphelinin suçlamaları öğrenme hakkı ihlal edilmiş olur.Temel Yargıtay İçtihatları bunu gerektirir.(CMK 101 , 147,170,176).

Şüphelinin ikinci en temel hakkı susma hakkıdır.Buna göre şüpheli soruşturma evresinde adı soyadı kimlik bilgileri dışında hiçbir bilgisini vermek zorunda değildir.Örneğin ; bir şüpheli yakalandığı esnada susma hakkını kullanarak avukatı gelinceye kadar susma hakkı ( konuşmama hakkı) ndan faydalanabilir.Anayasanın 38.maddesinde '' hiç kimse kendini ve kanunda gösterilen yakınlarını suçlayıcı bir beyanda bulunamaya veya bu yolda delil göstermeye zorlanamaz denilmektedir.Ceza Muhakemesi Kanununun 147 nci maddesindede '' yüklenen suç hakkında açıklamada bulunamamasının kanuni hakkı bulunmadığı söylenir ''.Yargıtay sanığın susma hakkına aykırı birşekilde sorguya çekilmesini bozma sebebi saymıştır.İşkenceye ve Diğer zalimane insani veya küçültücü muamele veya cezaya karşı birleşmiş milletler sözleşmesinin 15.maddesi yasal mevzuatla uyumludur.

Sanığın bir diğer temel hakkı meram anlatma hakkıdır.Örneğin sanık yargılandığı dili bilmiyorsa o dilde bir tercüman bulunur.Ama sanık bu hakkını kötüye kullanmamalıdır.Somutlaştırmak gerekirse bildiği bir dili bilmiyormuş gibi davranarak sanık soruşturmayı geciktirmemelidir.Meram anlatma ilkesi şu anlamada gelir sanık istediği kadar soruşturma evresinde olayla ilgili bilgi verebilir.Örneğin çocukluk anılarından başlayarak soruşturma evresinde olayla ilişkili olduğu takdirde anlatabilir.Bu hakkın doğumunun kaynağı savunma hakkıdır.Sanık savunulma hakkından faydanalarak avukat hakkından faydalanabilir.Ama özel bir kanunla bu kısıtlanabilir.Örneğin belirli bir suça ilişkinse avukat görüştürmeksizin ifade almama şartıyla sanık bekletilebilir.

Sanığın hem aleyhinde hem de lehinde olan deliller toplanmalıdır.Örneğin aleyhinde zararına olacak bir delil varsa suçlamaya ilişkin onun da toplanması gerekeceği gibi lehine yararına olan delilinde toplanması gerekir.Savunma hakkının bir diğer sonucu sanığın dosyayı inceleme ve müdafi ( sanık avukatı ile görüşme hakkıdır.)Örneğin sanık suçlandığı bir A dosyasını inceleyebilir.Ve avukatı ilesoruşturma evresinde şüpheli belirlli bir sınırlamaya bağlı olarak görüşebilir.Sanığın bir diğer hakkı hakkında adli işlem yapıldığını yakınlarına bildirme hakkıdır.Örneğin eşi çocukları ana ve babası evlatlığı gibi.(AY 19/6 ,CMK 147).

Sanığın bir diğer hakkı lekelenmeme hakkıdır.Nitekim yakalam gözaltına alma  ve ifade alma yönetmeliğinin 27. maddesinde bu hak belirtilmiştir.Doktrinde Bahri Öztürk tarafından sanıkların bilgilerinin basına yansıdığı veya fotoğraflarının gözaltına alınmaları esnasında çekildiği ifade edilmekte olup Bahri Öztürk bu durumun lekelenmeme hakkına aykırı olduğunu belirtmektedir.Türk Ceza Kanunun 285 nci maddesinde bu durum belirtilmiştir.Sanığın bir diğer hakkı soru sorma ve delil ileri sürme hakkıdır.Sanık aleyhinde veya lehinde  yargılamanın belirli aşamalarında delil ileri sürebilecek soru yöneltebilecektir.Örneğin sanığın yargılama esnasında izin verilen aşamasında bir X delili ileri sürmesi veya hakime soru sorması yöneltmesi gibi.Sanık son olarak dava sonunda verilen karara üst mahkemeye taşıma temyiz etme ,Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvurma hakkına sahiptir tabi ki Anayasa Mahkemesine ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvuru için iç hukuk yollarının tüketilmesini beklemelidir.Örneğin yargılama esnasında bir usulsüzlük söz konusu olduysa veya karar aleyhine veya lehineyse kararı bir farklı mahkeme olan üst mahkemeye başvurma hakkına sahiptir.

Yorumlar

Popüler Yayınlar