TEMEL HATLARIYLA ESER SÖZLEŞMESİ
Nedir eser meydana getirme ? Bu kavramı Prof.Dr.Fikret Eren'in '' Borçlar Hukuku Özel Hükümler adlı kitabından yola çıkarak incelemeyi uygun görüyoruz.'' Birinci görüş ,eser kavramını dar anlamda gören ve yalnız maddi varlıkları eser olarak niteleyen görüştür.'' Örneğin ;bahçe düzenlemesi ,hava alanı ,yol bina ,baraj yapımı ,makine,yatak takımı çalışma masası ayakkabı ,elbise örnek gösterilebilir.İkinci görüş ise eser kavramını geniş anlamıyla yorumlayan hem somutlaşmış hem somutlaşmamış unsurları eser olarak inceleyen görüştür.Örneğin; bir inşaat planı veya projenin inşa edilmesi ,bir film veya tiyatro oyununun senaryosunun yazılması ,sanat eserleri ..Geldik en önemli örneğe Fikret Eren'in ölümsüz eserinden örnek vermek istiyorum.''havai fişek eğlencesinin videoya alınması halinde eser , aksi halde alınmaması halinde vekalet sözleşmesine konu olur.Mimarlık sözleşmesi hocamıza göre Vekalet sözleşmesidir.Nedir Bedel ? Bedel eserin olmazsa olmaz unsurudur.Örneğin bedel oluşturulmaksızın bir eser sözleşmesi yapıldığını düşünelim.Bu eser sözleşmesi olmaktan çıkar vekalet sözleşmesine dönüşür.Bu durum eser sözleşmesinin niteliğinden kaynaklanmaktadır.İki taraf yine anlaşmalıdır her sözleşmede olduğu gibi.Eser sözleşmesinin geçerliliği ilke olarak herhangi bir şekil şartına bağlı değildir.sözlü de yapılsa olur.Bu kural Türk Borçlar Kanunun yapısına hakim olan şekil serbestisinden kaynaklanır.Örneğin Yüklenici ve iş sahibi arasında bir eser sözleşmesi inşa edildiğini varsayalım ama yazılı yapılmamış olsun ilke olarak bu sözleşme geçerli olacaktır.
Her sözleşmenin özellikleri olduğu gibi eser sözleşmesinin de vardır.Bunlar sırasıyla ; tam iki tarafa borç yükleme ,ivazlı ,rızai ,ani edimli olmasıdır.Ayrıntılı bir şekilde açıklamak gerekirse ; hem yükleniciye hem de işsahibini karşılıklı borç ( yerine getirme ,yükümlülük ) yüklediği için eser sözleşmesi karşılıklı iki tarafa borç yükler.İş sahibine yüklediği borç bedel ( ücret ödeme ), yükleniciye yüklediği borç ise eser meydana getirme borcudur.Bu sebepten dolayı eser sözleşmesi bir borç sözleşmesidir.Eser sözleşmesinin tam iki tarafa borç yüklemesinden anlaşılması gerekilen husus (konu ) ;irade beyanlarının ( karşılıklı açıklamalarının ) asli edimler ( temel hususlar ) üzerinde uyuşmasıdır.Örneğin ; eğer ki yüklenici bir eser meydana getirme borcu konusunda iş sahibi de bedel unsuru konusunda anlaşamazsa eser sözleşmesi kurulmamış olur.Eser sözleşmesinin ivazlı ( karşılıklı ) olmasından anlaşılması gerekilen inşa edilecek yaratılacak olan eserin karşılığında iş sahibinin belirli bir ücret ödemiş olmasıdır.Eğer ki bedel ödenmemişse doktrinde eser sözleşmesinin karma isimsiz bir sözleşme olarak nitelenmesi gerektiği ifade edilmektedir.Eser sözleşmesinin rızai ( rızaya dayalı ) olmasından anlaşılması gerekilen husus karşılıklı irade beyanlarının var olmasıdır.Eser sözleşmesinin kural olarak ani edimli olması gerektiğinden anlaşılması gerekilen husus eser sözleşmesinin ifasının belirli bir zaman dilimine yayılması gerektiğidir.İşte bu yüzden doktrinde bazı yazarlar liman kara yolu inşasında sürekli bir kontrol söz konusu olduğu ve eser sözleşmesi belirli bir zaman dilimine yayıldığı için eser sözleşmesini sürekli bir sözleşme olarak nitelemektedirler.
Bir sözleşmenin kendine özgü nitelikler taşıması gerekir çünkü diğer sözleşmelerden ayrılmalıdır.Peki eser sözleşmesini diğer sözleşmelerden örneğin hizmet , vekalet , satış sözleşmelerinden ayıran unsurlar nelerdir ?Sırasıyla açıklamaya başlarsak tarafların işçi ve işveren oldukları bir başkası adına ve yararına (başkası adına çalışmak ) ,iki tarafa tam borç yükleyen ( asli unsurlarda anlaşarak bu unsurları yerine getirme ), ivazlı ( karşılıklı ) bir sözleşme olan hizmet sözleşmesini eser sözleşmesinden ayıran en önemli husus hizmet sözleşmesinde bağımlılık ( emir ve talimat örneğin işveren işçiye emir verebilir ) ,sonucu ne pahasına olursa olsun meydana getirme ve borçlanılan edim meydana getirilmese de sorumlu olmama ( ben bu işi yapıyorum ama iş başarılı olmasa da sorumlu olmam gibi işçinin demesi ) emeğin önemli olması eser de söz konusu olmaz.Eser de yüklenici ( eseri meydana getiren ) işi başaramasa sorumludur .Örneğin iş meydana gelmemişse emek önemli değildir.Ne kadar çalışmış olması önemli değildir.Peki avukat ve müvekkili arasında genel de görülen vekalet sözleşmesini eser sözleşmesinden ayıran temel hususlar nelerdir ?Bunu tek bir örnekle açıklayabiliriz.Örneğin ; vekil ( kural olarak avukat ) borçlanılan edim ( söz verilen iş) meydana gelmese de başarılı bir sonuca ulaşmasa da sorumlu olmaz.Önemli olan üstlenilen işin dikkatli ve özenli bir şekilde yürütülmesi önemlidir.Eser sözleşmesinde ise varılan sonuç meydana gelmese edim gerçekleşmiş olmaz dikkat ve özen önemli değildir.Daha net açıklarsak avukat davayı kaybederse dikkatli ve özenli hareket etmişse kural olarak ücretini karşı taraftan alır davayı kaybeden taraftan ama eserde öyle değildir varılan sonuç çok önemlidir.Peki tarafların alıcı ve satıcı olduğu bir taşınır veya taşınmaz malın zilyetliğini veya mülkiyetini devretmeyi veya karşı tarafa geçirmeyi üstlendiği ( kısaca eşyayı satmayı ) satış sözleşmesi ve eser sözleşmesi arasın da ki temel fark nedir ? Eğer ki yüklenicinin eser meydana getirirken kişisel yetenek ve becerileri önem taşıyorsa eser , taşımıyorsa satış sözleşmesi olur.Eser sözleşmesinde istisna olarak emir ve talimat ilişkisi mevcutken satış sözleşmesinde düşünülemez.Örneğin iki kişi arasında satış sözleşmesi olduğunu düşünelim alıcının / satıcının alıcıya /satıcıya emir ve talimat vermesi saçma ve anlamsız olur değil mi ?Bu farklılıklardan dolayı eser ve satış sözleşmesi birbirinden farklı sözleşmelerdir.



Yorumlar
Yorum Gönder