ADALETIN PENÇESINDE ; ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM  ; BEN BIREYIM !  

Sandalyeye bağlı oldugum her dakika kendime insan olduğumu hatırlatıyordum. Makineler ellerine eziyet için kullanacakları aletleri alıp hafifçe gülümsüyorlardı.Içeriye aniden giren bir robot Eziyet edecek makinelere doğru sertçe yaklaştı.Kulagına bir kelime fısıldadı

Makineler geriye doğru çekildi.Yüzundeki şeytani gülümsemenin yerini korku ve endişe aldı.Agzından çıkan kelimelere hakim olmamak için kendini zor tuttum. " Demek Yakalandı." Dedi ses tonu titreyerek.Sonra bana baktı."Yeni bir arkadaşın geliyor.Senin gibi Insanlıgın direnişinin semböl isimlerinden .Senin meslektaşın.Bir hukukçu.Melek Candan .Bu çabalarınız kaçınılmaz sonu sadece geciktiriyor.İşte dedi iç sesim.Kurtuluşumuz yakın.Eger Melek Candan buraya getiriliyorsa bu Robotlaşmış insanları bilinçlendirecektir. Sonunda kader yüzüme bakıyordu.Melek Candan bir herşeyin normal olduğu günlerde ülkemizin en tanınmış avukatlarından biriydi.Bir insan hakları hukukçusu.Aldıgı davalar günlerce konuşulur mahkeme içtihatlarının yaratılmasında büyük bir etkisi olmuş bir Savunma avukatı müdafiydi. Sadece bir Avukat olmaktan öteydi.Çeşitli derneklerde görev alan sosyal bir aktivistti. Yumuşak huyluydu ama bu otoriter olmasına engel değildi.Tüm erkekleri kendine hayran bırakacak kadar gösterişli özgüven sahibi bakımlı bir kadındı.Asla pes etmezdi.Ezilenlerin cesur sesiydi.Gelelim Hukuk Savaşlarında yarattığı etkiye. Makinelerin üretilmesine karşı çıkmıştı.Bunun Içın Ürettiği tezi tüm yurtta büyük bir yankı uyandırmıştı.Yapay Zekanın dünyayı ele geçirmesi sonrası ilk hedef alınan isimlerden olmuş.Aranmış ama yakalayamamışlardı.Eğer O muhteşem kadın buraya geliyorsa artık hiçbirşey eskisi gibi olmayacak demektir.Makinelere karşı direnişimizin lideri olacak kadın geliyordu.Degişim ve kaçınılmaz son artık makinelerin kaderi belli olmuştu.

Artık direnme ve gülme sırası bendeydi.Yüksek sesle güldüm.Makinelerin gözlerinde ise korku vardı.Birbirleriyle ne yapacakları hakkında konuşuyorlardı."Anlamıyorsunuz Bay 803 Kodlu Selim.Onu buraya getirmek diğerleri gibi makineleştirmek onu insan olmaktan çıkarmaya çalışmak bile büyük bir hata.Yakalandıgı dakika öldürülmeliydi .Böylece Insanlığın son umudunu elinden alırdık.""Size katılmıyorum " Dedi içlerinden biri geri çekilip ."Güç bizde istediğimiz dakika herşeyi yapabiliriz.Baksanıza esir ettiğimiz insanlara insan olmaktan çıktılar.Muhakeme yeteneğini kaybettiler çektirdigimiz acılara dayananamadılar.Içlerinden en güçlüleri dahi bizden ölesiye korkuyor.Makinelerin yükselişini kimse engelleyemez."Beni boynumdan tutup tekrar kelepçeleyip kaldığım yere götürmeye başladılar.Artık herşeye ve herkese daha umutlu yaklaşıyordum.Gözlerimde sevinç vardı.Basamakları inerken bile karanlığı aydınlık gibi görüyordum.O geliyordu.En güçlü insanlardan biri geliyordu.Kararlılıgı ve cesareti bile en devasa  karanlığı aydınlatmaya yeterdi.Kaldığım dört duvar içtiğim su herşey benim için daha anlamlı geliyordu.Alper amca bana dogru baktı.Yüzüme baktı birşey yoktu.Eziyet yoktu. Orada ne yaptığımı sordu nasıl onların eziyetinden kurtulduğumu. 

Gülerek müjdeli haberi ona vermek için harekete geçtim."Aniden başlamak üzere oldukları dakika içlerinden biri digerlerine bieşey fısıldadı.Sonra yüzlerindeki şeytani gülümseme yerini korkuya bıraktı.O geliyor.Alper amca.Insanlıgın direnişinin sembölü.Vazgeçmeyen kararlılık sahibi insan Avukat Melek Candan geliyor."Gözbebekleri küçüldü.Sevinci çehresinden okunuyordu.Bana baktı."Artık hiçbirşey eskisi gibi olmayacak Evlat.Eger o geliyorsa hepimizin kaderi değişecek demektir.Makineler için sonun başlangıcı geliyor.Uzaktan gelen bir ses konuşmayı bastırdı.Yeni esir geliyordu.Ayak sesleri kendinden emin duruşuyla gerçek bir Insan melek candan buraya yaklaşıyordu.Kimsesizlerin direnişi artık başlamıştı.Kararlı cesur bir yüzü uzaktan göründü.Dört duvara ve sorgulama yeteneğini kaybetmiş insanlara baktı.Bir çift göz aradı.Baktı bulamadı.Hüzünlendi.Sonra Saga duvar kenarında bizi gördü.Yüzündeki ifadenin yerini gülümseme aldı.Gülümsedi.Duvardaki yazıları görünce makinelere acımasızca baktı.Yavaşça demir kapı açıldı.Herşeyin yeniden başladığını ifade edercesine bizi selamladı.Tok ses tonu ile konuşmaya başladı."Sizi kurtarmaya geldim .Sizin için geldim.Bu makinelerin insan olmaktan çıkardığı sizleri.Bilerek yakalandım.Şimdilik şüphe çekmemem gerekiyor.Bekleyecegiz arkadaşlar Dirilene yeniden doğana kadar."Her daim insanlık varolduğu müddetçe umut varlığını sürdürecekti.Artık inandığım değerlere sımsıkı bir daha bırakmamak üzere sarıldım.Gözlerimle Melek Candanı izliyordum.Melek Candan direnmeyi ve sorgulamayı unutan cesaretini kaybeden insanlara baktı .Insan olmak sorgulamayı ve direnmeyi de beraberinde getirirdi .Ne yapılmıştı bu insanlara böyle ? Hangi güç onları bu hale getirmişti ?Onların hali onu derin bir kedere boğdu.Bu keder ruh halini ele geçirdi.Ama bu kederin denemekten vazgeçmesine izin veremezdi.Denemek için son bir kez ayaga kalktı.Tebessüm etti.Sonrasında ellerini bacaklarının üstüne koydu.Kendinden emin bir duruşla otoriter tavrını koruyarak bana yöneldi.Insanı insan kılan iletişim eylemini denedi" Burayı duydum insanları insan olmaktan çıkarmak için üretilmiş bir karargah olan buraya girip hepinizi kurtarmak zorundaydım.Bunun için kendimden vazgeçtim zaten insan diğer insanların iyiliğini düşünmese insan olmasının ne anlamı kalır ki ?Bir umut ışığına ihtiyacım vardı.Buradan bu insanları kurtarmak için tek bir umut ışığına. Işte O anda sizi gördüm.Pes etmeyen  cesur bakışlarınız meydan okuyuşunuzla sizi." Dedi büyük bir sakinlikle .Konuşma sırası bendeydi.Konuşmak için harekete geçtim.

"Ben Bir Cumhuriyet Savcısıyım.Direnen hukukçulardan biri.Hukuk savaşlarında bir direnişçiydim ele geçirilip buraya getirilinceye kadar.Radyoda direnen hayatta olan bir kaçına ulaşabilmek için yayın yapıyordum. Aylarca belki günlerce gelmeyen cevap O gün geldi.Bir insan benden yardım istiyordu.En  ufak bir umut ışığı bulunduğum alanı terk etmek için yeterli bir sebebti. Ben de koştum.Ele geçirilinceye kadar vazgeçmeden koştum.Sonrasında ölümcül makineleri gördüm.Bu Robotlaşmış insanların olduğu mahzene getirildim.Umuda kaçtım.Bilinçlendim.Denedim.Bu insanlar içinde aynısı olmalı insan olduklarını yeniden hatırlatmalı ."Cebimden sarkan defteri gördü.Bana dogru eğildi.Yavaşça onu aldı.Gülümsedi." Tek bir şey eksik söylediklerinizde kurtuluşun anahtarı olan bir Aydınlanma.Bundan kastım şu Insanların niçin direndiklerini anlaması yolu ise nitelikli bir eğitim den geçiyor."Yavaşça tebessüm ettim.Işte herşey çözülmeye başlıyordu.Bu insanların nasıl kurtaracagımızın yolu Onlara yeniden insan olduklarını hatırlatan bir AYDINLANMADAN  geçiyordu.En ılkel topluluklardan medeni milletler yaratmanın yolu olan aydınlanma.Titizlik ve çabukluk gerektiren bir egitime dayalı olan aydınlanma. Her kelimenin anlamasına dayalı bir O kadar yavaş robotlara yakalanmayacak kadarda hızlı.Ama bunu yaparken makinelerin dikkatlerini üzerimize çekmemeli.Ustalıkla gerçekleştirilmeli .Anılarım yeniden gözlerimin önünde  canlanmaya başladı.Muhakeme yeteneginin ilk kazandırıldıgı makine olan Kod Murat 404 ü hatırladım.Hissetmesini sağlamıştık ona.Bütün hukuk eğitimini yıllar süren bir yavaşlıkla aşılandıgı günlerdi O günler.Ateşli geçen tartışmalardan sonra Zarftan gelen teklifi kabul etmiştik.Gözlerimiz nereye gittiğimizi hatırlamamamız için bağlanmıştı.Seçilen sözde şanslı ekiptik biz .Yapay zekanın insanlığa yol göstereceğine inancımız tamdı.Gelecek bizi bekliyordu.Arabadan indiğimizde Makinelere yaklaşırken beni neyin beklediğini bilmedigim için Heyecana ve strese kapılmıştım.Onun önüne getirildiğimde göz bağlarımı  Görevli açmıştı.Nasıl bir yere getirildigimden emin değildim.Belki hiçbirşeyden emin değildim.Emin olduğum tek şey geleceğin karşımda olmasıydı.Murat arkası dönük bir şekilde karşımdaydı.Ne yapacagımı nasıl yaklaşacağımı ezberlemiştim.Sanki ama O an doğaçlama yaşamayı tercih ettim.Çünkü en ehil olduğumuz an belki de en rahat olduğumuz andır.Kod Murat 404 önce kendini rahat hissetmeliydi.Tüm korkularından arınmalıydı.Bana yavaşça önünü döndü.Dünyanın en gelişmiş makinesi artık karşımdaydı.Vucut hatları insanınkine benziyordu.Saçları yoktu.Sadece gri serpiştirilmiş beyaz mekanik bir kafası vardı.Nefes alıp vermiyordu.Ama ona sembölik bir burun inşa edilmişti.Kusursuz bir bedeni yapay bedene sahipti.Ayaga kalkıp çekinerek bana dogru yürümeye başladı.Sesi titreyerek "Efendim Merhaba ben yeni üretilen makine Kod Murat 404 ".Benden korkuyordu.Robotlaşmış insanlara benziyordu.Robotlaşmış insanlara benziyordu dedim degil mi ?O halde aydınlanma verilecek eğitim bu insanlara yeniden insan oldugunu hatırlaması için verilecek eğitim.Adeta bir Robotu eğitir misalde olmalıydı.

AYDINLANMANIN FORMÜLÜNÜ BULMUŞTUM.INSANLAŞMAK OLAN BU FORMÜL INSANLARI YENI ÜRETILMIŞ BIR ROBOTU EGITIR GIBI OLACAKTI.

Beynimin her bir hücresi artık başlamış olan direnişinin zaferle taçlanmasını arzuluyordu.Gerekli olan sadece insan olmayı unutan başkaldıramayan bu ılkel canlılara aslında kim olduklarını hatırlatabilmekten geçiyordu.Direnebilmeleri için sadece bir kıvılcıma ihtiyaçları vardı bir ateş olup INSANLAŞMALARI 'nı saglayabilecekleri bir kıvılcıma.Bu kıvılcımın kaynağı ise yalnızca nitelikli her bir bireyin aslında kim oldugunu sorgulayabildikleri bir eğitimdi.En ılkel topluluklardan asil milletler yaratma çabasına dayanan bir eğitimden geçiyordu.Direnmeyi ve başkaldırmayı bu aciz ruhlara aşılayan bir eğitimden.Melek Candan bana dogru baktı.Daldıgım Düşünce deryasından kurtarmak istercesine bana dostça dokundu.Ruhlarımız birbirimizi anlayan bir bütün haline gelmişti.Bazen öyledir birbirini anlayan iki ruh dostlukla birbirine bağlanır.Yavaşça tebessüm etti." Düşündüklerinizi , korkularınızı ,endişelerinizi anlayabiliyorum .Nelerin ardında kayboldugunuzu görebiliyorum.Bir kurtuluş arıyorsunuz.Hepimizi bu zindandan kurtarmak için kapının ardındaki kurtuluşa ulaşmanın bir yolu var.Bunu biliyorsunuz.Bu düşünce hayata tutunmamınızı saglıyor."Dostluk ve kurtuluş müjdesinin verildiği bu anları pekiştirmek için "AYDINLANMAK" fikrimden bahsetmek için ayağa kalktım duvarın önüne yavaşça yürüdüm.Aklımdaki fikri Melek Candan'a anlatmak için harekete geçtim." Direnişin son unsuru aydınlanma hakkındaki fikriniz bana yeni bir ışık oldu.Onu hatırladım ilk eğitilen makinelerden Kod Murat 404 ü hatırladım.Robotlaşmış muhakeme yetenegini kaybeden insanlardan en ufak bir farkı yoktu.Işte Emre Dedim kendi kendime onlara direnebilmeleri insan olduklarını hatırlatabilmelerinin yolu onlara INSANLAŞMA EGITIMINI kazandırmak zorundasın.Onlara kaybettikleri cesareti özgüveni kazandırmak eğitimimizin temelini oluşturacak."Çaglara örnek olacak bir anne sevgisiyle Melek Candan beni kuşatırcasına gurur dolu bakışlarla baktı.Arkasındaki duvara destek alarak tutundu .Bir elini omzumun üstüne koyarak haykırdı.

" O HALDE INSAN OLMAKTAN ÇIKARILMAK ZORUNDA KALAN BU CANLILARI YENIDEN INSANLAŞTIRALIM."O sözcükleri Tekrarladı cevap gelmedi.Yine tekrarladı aynı sihirli sözcükleri tekrar cevap yoktu .Sonrasında bana döndü."Direnişi gerçekleştirmek için insan olmaktan çıkarılan bu canlıları eğitmek için zorlanacak olmamız bizi yıldırılmamalı. Aksine güçlendirmeli.Çünkü bazen engeller zorluğa ulaşırken kullandığımız basamak niteliğindedir."Hafifçe gülümsedim bu gülümseme yavaşça yüzüme yayıldı.Geri çekildim.Ellerimi ve kollarımı kullanarak Kod Murat 404 ü nasıl eğittigimi ona açıkladım."Onunla ilk karşılaştığım an emin oldugum tek şey Gelecegin karşımda oluşuydu.Ona hukuki düşünebilme yeteneğimizi kazandırmalı ve yarattığı sonuçları üzerinde görmeliydim.Duyguların üzerinde yarattıgı etkiyi görebilmek için sabırsızlanıyordum.Gelecek avuçlarımın içindeydi.Benden çok korkuyordu.Ürperiyordu her an .Ben ona adım attıkça O benden uzaklaşıyordu.Onunla programımızdaki dogal birşekilde süre gelecek olan pekçok dersten aykırı Bir şekilde başladık.Insanı insan kılan herşeyi ona biranda öğretemezdim.Insanlar yaşarlar yaşadıkça deneyim kazanırlar.O da tecrübeler vasıtasıyla insan olmayı öğrenmeliydi.Bir insan gibi düşünebilmek için insan olmak gerekmez.Insan aslında burada sembölik bir kavramdır.Direniş ve benlik duygusunun varolabilmesidir aslında.Düşünebilmek için bilinçlenmek ilk dersimiz bu olmalıydı.Toplumlarda ilk yaşamın varolabildigi ilk yaşamın beriltileri bilinçlenme ile ortaya çıkmıştır.Sahip olduğu benliğin farkındalığıydı bana göre bilinçlenme Ilk önce bu farkındalığı kazandırdım ona. Ben bireyim demesini istedim ard arda.Tarihteki en büyük mücadeleler bu kavramı söylemek için ortaya çıkmıştı.Direnmeyi öğrettim ona sonrasında karşısındaki güce karşı kim olursa olsun karşısındaki güç bir birey olduğunu asla unutmayarak direnmesini istedim.Tüm bunları adım adım gerçekleştirirken onların dünyayı ele geçirme planlarının var olduğunu o an anlasaydım onlara engel olurdum.Anladıgım an herşey için çok geçti." HUKUK SAVAŞLARI " başlamıştı.Hepimiz "ADALETIN PENÇESINDE " sürükleniyorduk."

Melek Candan kararlılıgını yitirmeyerek bana dogru baktı.Bakışlarıyla her şeyin bitmediğini aksine pekçok şeyin yeni başladığını anlatıyordu."Insanlaşma sürecini bilinçlenme ve bunu koruyabilme ile başladığını söylediniz.Işte bizim eğitimimizin temel kıstası bu olmalı." Dedi başkaldırarak.Melek Candan adeta bir heykel gibi dikilircesine duran ruhsuz bedenlere baktı.Sonrasında sarımsı saçları deniz mavisi gözleri olan ama yılmış üstünde yırtîk tek tip giydirilmiş genç kıza yöneldi.Küçük kıza her baktığında onunla göz teması kurduğunda gözlerini kaçırıyordu.Son kez denediğinde avuçlarıyla küçük kızın yüzünü eline aldı.Gözlerini parmaklarıyla çevreleyerek açık tutmaya çalıştı.Onunla göz teması kurmayı sonunda başardı."Ben bireyim " dedi ses tonunu yükselterek.Işe yaramadı.Tekrarladı gene işe yaramadı.Son kez denerken küçük kız titrek bir ses tonu ile " BEN BIREYIM " dedi.Melek Candan suratında hafif bir gülümseme belirdi.Ama bu küçük kızın bu ses tonuyla söylediği o sözleri bir daha duymak istedi.Onun gözlerinin içine bakarak bir daha bağırmasını söyledi.Küçük kız bu sefer korkmayarak başkaldırarak o sözleri bir daha söyledi ."BEN BIREYIM."Bu ses dalgası tüm odaya yayıldı.Kimsesizlerin direnişi meyvelerini vermeye başlamıştı.Degişim ve kurtuluş artık çok yakındaydı.

Yorumlar

Popüler Yayınlar