ADALETİN PENÇESİNDE ; DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
" DALGALARIN ESARETİ"
Sis dolu bulutlu bir gecenin ortasındaydık.Karanlık ve puslu bir hava gökyüzüne hakimdi. Direnişin kıvılcımları bir ateş olup makineleri yakmasına daha varken toprak zeminin üstünde sürünüyorduk.Kahverengi toprak adeta tek renk olmaktan kurtulmuş insanın hareketleriyle süsleniyordu.Melek Candan cesaret dolu gözleriyle yanıbaşımdaydı.Kararlılıgı ve cesareti yüz ifadesinden anlaşılıyordu.Diger yanımda yorgun bedenine ragmen son umuduna sarılan Alper Amca vardı.Ardımızda hücredeki insanlar aynı şekilde ilerliyorlardı.
Direniş bilinçlendirme makineleşen insanlar üzerinde eğitim yoluyla işe yaramıştı.Etrafa hakim olan sessizliğin bozulmaması için her birimiz olağanüstü bir çaba sergiliyorduk.Karanlık aydınlık bedenlerimize çökmüş bir gölge misali bizi saklıyordu.Geriden gelenler daha büyük bir özen ve dikkat gösteriyorlardı.Makinelerin bizi fark etmesini geciktirmek en büyük arzumuzdu.Aniden etrafa hakimiyet kuran sessizliği bozucu bir ses duyuldu.Melek Candan sesin geldigi yöne dogru başını hafifçe yukarı kaldırdı.Gelen ses dalgası gittikçe şiddetini arttırmaya başladı.Herkes başını dikkatini sesin geldiği yöne çevirmeye başladı ama kaynağı bulunamıyordu.Yukarıdan makinelerin olduğu yerden bir ışık karanlığı bastırarak gelmeye başladı. Melek Candan 'ın başını kaldırdığı yüzünü bu ışık kapladı.Öyleki yüzü bu ışıgın rengine bulandı.Görünmez oldu.Bir yandan sesin şiddeti giderek artıyordu.Panik ve korku tüm alana hakim olmuşken kurtuluş fikri bir anda ağır basmaya başladı.Kurtulmak için direnmek .Direnmek için İsyan .Anlaşılmaz sesler yerini anlaşılır kelimelere bıraktı.O ses konuşuyordu.Sesin daha netlik kazanması sonucu bir makineden geldiği anlaşıldı." YAKALANDINIZ. "24 Saat Önce
Küçük kızın haykırarak söylediği bu sözler tüm mahzeni aydınlatmıştı." BEN BIREYIM !Melek Candan bu sefer tatmin olmuş bir yüz ifadesiyle bana dogru baktı.Bakışlarıyla Insanlık için aslında hiçbirşeyin son olmadığını anlatıyordu.Aslında bu insanın kim oldugunu hatırlayabildigi bulunduğumuz bu dakikalar artık hiçbirşeyin eskisi gibi olmadığını gösteriyordu.Melek Candan sonrasında küçük kızdan ayağa kalkmasını ve yaşamının hiçbir dakikasında hiçbir otorite karşısında Birey olduğunu her dakika haykırmasını istedi.Tarih bize göstermiştir ki en büyük özgürlük vaatleriyle gelen otoriteler bile Insanın iyiliğini muktedir olunca ikinci plana atar.Despot uygulamaları ise bireyin kim olduğunu aslında unutmasına yol açar. Işte birey burada Insan olduğunu her daim kendine hatırlamalıdır.Ve önemlisi insan oluş sürecindeki mücadelesinden vazgeçmemelidir.Melek Candan sonrasında etrafındaki sorgulamayı yitiren ruhlara baktı.Onları eski hale getirmenin yolu sorgulamayı ve direnmeyi ögrenmelerinden geçiyordu.Bana ve sonrasında yanımıza gelen yaşlı Alper Amcaya döndü." Artık buradan kurtulmamız için çok az zaman kaldı.Az önce yaptığımız eylemi diğer insanlarada tek tek uygulayacağız. Yeniden insan olmalarını beklemek Makinelerin ifadesiyle "Kaçınılmaz Sonu" hızlandıracak. Buradan çıktığımız zaman Insanların kurmuş olduğu yakın sıgınaklardan birine kısa süreliğine sığınacağız. Ama şunu unutmayalım en önemlisi buradan kaçmak.Direnişin ilk kıvılcımı olan Isyanı başlatmak."Hafifçe öksürdü.Sonrasında Kaçış planımızı anlatmaya devam etti." Buradan kurtulmak için Her birimiz birden hastalanmış gibi davranacağız.Robotlar hepimizi birden kaybetmek istemeyeceklerdir.O esnada aramızdan birileri onları oyalaması gerekecek.Bunun için en uygun zaman havaya karanlıgın hakim olması .Karanlık bedenlerimizi siyah bir örtü gibi kaplayacaktır. "Bir kez daha beni ve herkesi zekasıyla hayran bırakan bu kadın Mahzen de bulunan insanları eğitmek için harekete geçti.Sert otoriter bir tavırla Küçük kıza uyguladığı bilinçlendirme eylemini diğer mahkumlara da uyguladı.Küçük kızda işe hızlı bir şekilde yarayan bu metot bazılarında daha uzun sürüyordu.Kimisi adeta büyük bir direniş örneği sergileyerek sorgulamamak için kendini parçalıyor kaçıyordu.Ama Koştuğunda demir parmaklıkları görünce geri adım atıyor ve büyük bir istekle Melek Candanın dediklerini uyguluyorlardı.Küçük kız bana dogru yaklaştı.Kim olduğunu ne için buraya getirildiğini hatırlamıyordu.Tek anımsadıgı Melek Candanın ona sorgulaması için söylediği büyülü sözler ve sergilediği tavırdı.Alper Amcanın eğittiği kişiler sorgulamamak için en çok zorluk çıkaranlardı. Her defasında kaçmaya çalışıyor Alper Amcanın sert tavrı sonrası geri adım atarak teslim oluyorlardı.Yaşlı adam bazen anlattıklarını karşı taraf anlamayınca sinirinden titriyor kalbinin üzerindeki göğüs kafesini tutuyordu.Saniyeler hızla akıyor saatler geçiyordu ama hala egitilmemek için direnen kişilerin çıglıkları mahzeni kaplıyordu.Egitilen kişilere Melek Candan sık sık yakalandıkları takdirde pes etmemeleri başkaldırmalarını "ISYAN ETMELERINI " öğütlüyordu.Yüksek sesle söylediklerini tekrar etmelerini eğitilenlerden istiyordu.
" PES ETMEYECEGIM.
DIRENECEGIM.
YAKALANDIGIM TAKDIRDE ISYAN EDECEGIM."
Zorluklar karşısısındaki tavrımız insanı insan kılar.Isyan ise Robotların hakim olduğu bu düzene karşı söylenebilecek en güzel şarkıydı.Sonrasında söylediği cümlelerin mantığını altında yatan felsefeyi onlara hiç pes etmeden büyük bir kararlılıkla onlara anlatıyordu.Zaten onu tüm ülkede tanınmasını sağlayan zorluklar karşısında asla pes etmeyen kararlı tavrıydı.Egitilmeyen son Insana kadar Melek Candan hiç pes etmeden saatlerce aynı benzer şeyleri uyguladı.Bu uygulayışını büyük bir özveriyle gerçekleştiriyordu.Egitilen son Insanla Melek Candan gülümsedi.Derin bir nefes aldı.Herkes bir süre sonra planın diğer aşaması için karnını tutarak haykırdı.Pes etmeden bu hareketleri tekrar ettiler.Bir Makine buraya yaklaşınca herkes durdu.Melek Candan bir yandan karnını tutarak demir parmaklıklara yaslandı.Gözleri aniden kararmaya başladı. Yere düştü.Makine demir parmaklıkların kilidini açmasıyla Melek Candanın başının önüne geldi.Demir parmaklıklar açık kalmıştı.Kurtuluş kapısı artık aralanmıştı.O esnada Alper amca şiddetle makineye vurdu.Işe yaramadı.Tekrar tekrar vurdu.Makine yere düştü.Aralıkta kalan kapıdan tüm insanlar koşmaya başladı.Nefes nefese kalmıştık.Bir andan sonra Melek Candan Alper Amca ve ben yan yana sürünmeye başladık.Ardımızdan gelenler ise bizim yaptığımız hareketleri tekrarlamaya başladı.Ilerliyorduk kurtuluşa direnişe ilerliyorduk.Aniden gelen ışık ve ses dalgası sonucu herkes olduğu yerde kaldı.Bir an için endişe edilebilirdi.Ama herkes sürünerek durduğu yerden ayağı kalktı.Son bir kez sarıldıgımız umutun bizi çevrelemesine ve bu umuda sığınmayı kabul etmiştikTek ses olan dudakların arasından o sözcük çıkıyordu.
" ISYAN ! "
Sorgulama yeteneğini kaybeden insanların oluşturdugu bu yığınlar artık direnen başkaldıran kitlelere dönüşmüştü.Artık herkes insan oldugunu kendine hatırlatan tek bir ortak sesi haykırıyordu.Makinelerin tehditvari ses tonuna karşılık haykırışın direnişin sembölü olan bu ses bulunduğumuz alanı süslüyordu.Yakından ayak sesleri gelmeye başladı.Mekanik ayak sesleri çok yakından geliyordu.Etrafıma baktım.Artık herkes onlardan korkmayacak kadar cesurdu.Başarmıştık bu canlıları yeniden insan olmasını sağlamıştık.Sesler daha çok yaklaştıgında makineleri gördüm.Hiç olmadıkları kadar zalim hiç olmadıkları kadar baskıcı bir hale bürümüşlerdi.Melek Candan yavaşça bana dogru yöneldi."ARTIK KİMSE ONLARDAN KORKMUYOR."Makinelerin sarsılmaz otoritesi yıkılmıştı.Artık Insanın Dirilişi başlamıştı.
Makinelerden biri yavaşça öne çıktı.Sagına döndü .Kimsenin onlardan korkmadığını görünce daha çok agresif bir hal aldı.Elindeki silahı biz başkaldıranlara yöneltti." Bu çabalarınız yalnızca kaçınılmaz sonu geciktiriyor.Dünyadaki son insan kaldıgında dünya bizim olmuş olacak .Kurtuluş umut bunlar makineleri durduramayacak.Onları eğitmek yapabileceğin en büyük hataydı Melek Candan.Bu hatanın bedelini masum bir canı kaybederek ödeyeceksin."Elindeki mekanik silahı insanlara dogru doğrulttu.Silahın yaydığı kırmızı noktayı bazılarının üstünde gezdiriyordu.En son sarımsı saçları masmavi gözleri olan küçük kızı hedef aldı.Alper Amca o esnada büyük bir hızla öne çıktı." ONUN HIÇBIR SUÇU YOK.BENI ÖLDÜRÜN . "Makine sinsice gülümsedi.Silahı küçük kızın üzerinde tutmaya devam ediyordu.Korku panik ve endişe bu sefer masum bir can için tek yürek oldu.Ölüm geliyordu.Direnişi durdurabilecek belki de tek yöntemdi ölüm.Makine eliyle tetiğe bastı.Silahtan çıkan kurşun kızın başına isabet etti.Başından gelen kan topragı süsledi.Küçük kız hafifçe sendeleyerek yere düştü.Melek Candan hızlıca küçük kıza doğru koştu.Küçük kızın agzından gelen kanlar fışkırıyordu.Onun yanına yetişince onun başını dizlerinin üstüne koydu.Melek Candan gözünden gelen gözyaşlarına hakim olamadı.O sert ve otoriter kadın bir anda küçük bir kız çocuguna dönüştü.Küçük kız yerdeydi.Küçük kız son nefesini vermek üzere elini yavaşça bıraktı.Son nefesini vererek yaşamını kaybetti.Melek Candan yavaşça küçük kızın açıkta kalan gözlerini kapattı.Makine adeta yaptığı kötülükten büyük bir keyif alırcasına bir adım attı.Melek Candanın gözlerine meydan okuyarak baktı. Melek Candan aynı bakışlarla ona karşılık verdi.Yerinden kalktı.Aglayan kadın bir anda cesur bir direnişçiye dönüştü.Makine havaya bir el ateş açtı.Boyun egmek tek seçenekti belki de.Herkes birbirine sarılmaya başladı.Tehditkar bir ses tonu ile " Mahzene geri dönün dedi".Insanlar karanlık ölü mahzene koşmaya başladı .Melek Candan Ve ben olduğumuz yerde kaldık.Melek Candan yavaşça makineye yaklaştı.Kulagına "Daha hiçbirşey bitmedi " fısıldayarak gülümsedi.mahzene doğru gitmeye başladı Digerleri gibi koşmuyordu.Yürüyordu korkmadan başkaldırarak.Ardından bende yürümeye başladım.Başarısız olmuştuk olsun denemiştik.Mahzene geldiğimizde öfkeli hınç dolu bir kalabalık üçümüzün üstüne gelmeye başladı.Ben Alper Amca ve Direnişin Lideri Melek Candanı çevrelediler.İçlerinden biri öne çıktı hesap sorarcasına .Bir yandan konuşuyor bir yandan ağlıyordu."Hepimizi buradan kurtulabilecegimize inanırdınız Bize kurtuluşu vaat ettiniz direnmenin tek seçenek olduğunu söylediniz.Makinelerde karşı kazanamayacagız.Ama başarısız olduk.Neden anlamıyorsunuz ? Kaçınılmaz sonu geciktirmenin kimseye faydası olmayacak.Sonuç içimizden biri öldü."Diğerleri evet anlamında başlarını salladılar.Artık burada istenmiyorduk. Alper Amca hala küçük kızın ölümünün şaşkınlığı içindeydi.Büyük bir vicdan azabı çektiği halinden anlaşılıyordu.Bana ve Melek Candana baktı.Yere diz çökerek oturdu."Belki haklılardır.Direniş bir yalandan ibarettir belki .Baksanıza en kötüsü oldu içimizden biri öldü.Küçük bir kız çocuğu hayatının başında öldü.Hayatına makineler tarafından son verildi.Makineler kimseye acımayacak ."Melek Candan çoğunluğa karşı sadece ikimizin olduğunu bilerek ve çoğunluğun hatalı kararlarına karşı korkmayarak öne çıktı.Azınlık bazen dogru bildiğini dayatan çoğunluktan korkmamalıydı.En gelişmiş düzenleri ayakta tutan sır belki de buydu." Küçük kızın ölümü istenmeyen ani gelişen bir olaydı.Bunun için üzgünüm.Bir melek aramızdan ayrıldı.Buradan gitmek kurtulmak için şansımızı denedik ve başarısızlığa uğradık.Ama tekrar direnmek için bir şansım olsa Insan olmayı tercih etmek bu insan olmadığım tek bir dakika bile yaşamak istemem."Alevli geçen bu tartışma sonrası akşam saatlerine doğru kapı bir makine tarafından açıldı.Ne için gelmişlerdi acaba hepimizi tek tek öldüreceklermiydi ?Kendime korkmamak için telkinde bulunuyordum.Makine dışarıda durarak " İçinizden üç kişi isteniyor.Isyanın bedelini ödeyecekler siz çogunlugun kurbanları olacak üç kişi.Melek Candana karşı çıkan kadın tekrar öne çıktı."O üç hukukçu bizim kurbanlarımızdır.Herşeyi tüm isyanı onlar başlattılar.Bizi Size karşı kışkırttılar."Hiç kimse genç kadına en ufak bir itirazda bulunmadı.Bazen Ezici çoğunluk içlerinden kurban olarak azınlıkları seçer.Onları muktedire çekinmeden kendi istekleri ile sunarlar.Makine sinsice gülerek "Evet onların bu direnişi yürüttüklerini biliyordum.Dogruyu söyleyip söylemediginizden emin olmak istedim.Sonunuz geldi Hukukçular .Hukuk Savaşlarında kaçınılmaz sonu göremeden direnişe veda edeceksiniz ."Üçümüz yanyana korkmadan makinenin bizi tutmasına dahi izin vermeden makineyi takip ettik.Belkide bu son geride kalanlar için bir başlangıç olacaktır.Direnişi ateşleyecek bir kıvılcım olacaktır belkide.Ölüme gidiyorduk.Pişman değildim. Denemiştik.Denemek de güzel.Karanlık bir odada elinde silah tutan makinelerle karşı karşıyaydık.En azından denemiştık bu uğurda ölmek de güzel.Son dakikalarımızdı.Melek Candan başkaldırarak cesurcasına bakıyordu.Alper Amca ise hala küçük kızın ölümünün vicdan azabı içindeydi.Ölümü yaptıklarının bedeli olarak görüyordu.Yan yana diz çökmemiz istendiğinde Melek Candan ayakta kalmak istedi.Ama makineler onu uyarınca istemsizce diz çöktü.Silahın yaydıgı kırmızı ışık üçümüzün başında gelip gidiyordu.Beni affet diye haykırdım yaratıcıya.Makinelerden insanlığı kurtaramadım.Sonumuz geliyordu.Umut artık sıgınabilecegimiz son limandı.Ölüm bizi bekliyordu.Kapı aniden açıldı.Içeriye tekrar O girdi.Ilk eğitilen makine Kod Murat 404 göründü..Benim egittigim makine canımı almak için gelmiştı."Demek bunlar diğerlerini bize karşı kışkırttılar . Öyleyse bunun bedelini ödeyecekler.Ama Emrenin bizzat ben canını alacağım.Makinelerin dünyayı ele geçirme planını ifşa etmeseydi belkide hiçbir insan bugün hayatta olmayacaktı.
SONUNUZ GELDI HUKUKÇULAR .
HUKUK SAVAŞLARINDA KAYBEDEN TARAF OLDUNUZ."
Bir uçurumun kenarında ölümle buluşmak için bekliyorduk.Makineler ellerinde silahları arkamızda atlamamızı işaret ediyordu.Aşagıya dogru yavaşça baktım.Kayalıklarla dolu bir yer ve bu yerin ilerisinde deniz vardı.Dalga sesleri kulağımı çınlatıyordu.Dalgalar beni esareti altına almak için bekliyordu.Ölüm benim artık tek kurtuluşum tek seçenegim olarak karşıma çıkıyor dalgalar beni esareti altına almak için bekliyordu.Şanslıysak denize düşer boğularak son nefesimizi verirdik.Şanslı değilsek kayalıklara çarparak parçalanacaktık.Arkamızdaki makine sinsice gülümseyerek artık atlama zamanının geldiğini hatırlatıyordu.Melek Candan son bir kez bir daha bırakmamak üzere elimi tuttu.Altımdaki toprak zeminin yavaşça kaydığını hissettim.Ölüme an be an yaklaşırken son bir kez arkama baktım.Hayatımı hatırladım.Yavaşça toprağın üstünden kendimizi bıraktık.Havada süzülen bir yaralı bir kuş misali ölüme gidiyorduk.Uçamayan yaralı bir kuşun sonu gibi olacaktı hayatlarımız.Denizle bacaklarım buluştuğunda nefesimi tuttum.Tüm vücudumu kapladıgında sertçe çarptıgım su yavaşça gözlerimin kapanmasına yol açtı.Deniz suyunu yutuyordum. Ellerimden kayıp giden Melek Candanın bedenini izledim.Hayatım bir film misali şeritler halinde gözlerimin önünden akıp gitmeye başladı.Bilincim kayboluncaya kadar gözlerimi açık tuttum.Beyaz bir ışık denizden görünmeye başladı.Kendimi dalgaların esaretine mahkum ettim.
3 Saat Önce
Kod Murat 404 elindeki silahı alnıma tutmuş beni öldürmek için dakikaların geçmesini bekliyordu.Saniyeler dakikalar birbirini kovaladı.Melek Candan ve Alper Amcanın başında gelen silahın etkisi kırmızı bir nokta gözüküyordu.Kod Murat 404 elindeki silahı yere bıraktı.Sinsice gülümsedi." Durun Bir dakika makineler.Öyle kolay ölmelerine izin veremem.Bir uçurumun kıyısında dalgaların esaretine mahkum olarak ölecekler.Tuzlu su boğazlarını yakacak .Tabi şanslı oldukları takdirde denize düşerler.Yoksa daha muhteşem bir ölüm olan kayalıklarda parçalanacaklar. "Sandalyeden kalkmamız istendiğinde öfke dolu bakışlarla makinelere baktım.Gitmek üzere sığınaktan çıkarılıyorduk.Bu kasvetli alandan bir daha geri dönmemek üzere ayrılmıştık.Ruhum buradan kurtulmuş olmamızın sevinciyle bir anlıgına huzur doldu .Ölüm artık bizim tek kurtuluşumuz ve sıgınagımızdı. Gri rengi tonlarında bir arabaya bindirildik. Melek Candan bana dogru baktı.Merak ettiği soruları vardı."Tek bir şeyi merak ediyorum.Belki ölmeden önce bunu merak etmem garip olacak ama yinede sormam gerekiyor.Makinelerin dünyayı ele geçirme planını nasıl öğrendin ? Tüm dünya halklarını uyaracak direnişe teşvik edecek evrağın içinde ne yazıyordu ? "Araç yavaşça hareket etmeye başladı.Nasıl anlatacağımı nereden anlatmaya başlayacağımı bilemiyordum.Sözcükler dudaklarımdan istemsizce dökülmeye başladı." Hayatın boyunca gördüğüm en kusursuz en muhteşem varlık karşımdaydı.Sıradan alelade bir varlık olamazdı karşımdaki.Gelecek karşımdaydı.Murat günler geçtikçe dogallaşmaya ve çekingenligini üzerinden atmaya başladı.Bir gün Eğitimlerin birinden çıktığımda Muratın ne yaptığını izlemem gerektiğini hissettim bunun için kameraya baktım.Egitimin niteliği gereği onun ne yaptığını izlemem gerekiyordu.Kameradan gelen görüntüler beni ve ekibimi oldukça rahatsız etti.Bir planları vardı.Bu plan tüm dünyayı makinelerin hakimiyetine bırakılması olacaktı.Tabi bunun için önlerinde tek bir engel vardı. Insanlık.Planlarında bir aksilik olursa insanları başkalaştıracaklardı.
Onlara direnmeyi sorgulamayı kısacası Onları insan kılan herşeyi onlara unutturacaklardı.Böylece en kötü ihtimalde dahi insanlıgın sonunu getireceklerdi. Kaçınılmaz Son deniyordu buna.Insanın dünyada olmadığı ve son insan ölünce Dünyanın hakimiyeti makinelerin avuçları altında olacaktı."Melek Candan hayretler içinde beni dinliyordu.Bugünü anlatmıştım."Ve insanlar ne yaparsa yapsın bu sonu durduramayacaklardı. Kaçınılmaz Son iptal edilemezdi.Sadece ertelenebilirdi. Bunu öğrenince yetkililere haber vermek için harekete geçtim .Kapıya doğru yöneldim.Açılmıyordu. Kilitlenmişti.Onları izlediğimi nasıl anladıklarını çok sonra öğrenecektim.Telefon açılmıyordu.Bir şekilde planlarını anlatmam gerekiyordu.O an pencereye bir haber güvercini kondu Ilkel yöntemleri deneyerek bir kâğıda herşeyi anlattım.Ve güvercinin ağzına yerleştirdim kagıdı."Melek Candan bana dogru baktı.Uçurumun kenarına gitgide ölümümüze yaklaşıyorduk.Her geçen dakika beni daha çok ölüme yaklaştırıyordu.Ölüm artık tek kurtuluşumuzdu. Insan olamadığımız her dakika ölüyorduk zaten.Insan böyledir sorgulayamayınca aciz yığınlara dönüşür.Yaşama amacını kaybeder.Araç uçurumun kenarına gelmişti.Uçurumun en kenarına gitmemiz bize işaret edildi.Bir yanımda Melek Candan bir yanımda Alpet Amca ölüme gidiyorduk.Gökyüzü üzerimizdeydi.Aşagıya dogru baktım. Sert ve sivri kayalıkların ardında uzanan masmavi bir deniz vardı.Altımızdaki toprak zemin yavaşça kaydı.Aşagıya atladık.Deniz suyu yüzüme ve burun deliklerimden içeri girmeye başladı.Alabildigince derin olan denizin içinde ölümü bekledim. Melek Candanın bedeni suyun içinde sürükleniyordu.Gözlerim kapanıncaya kadar akıp giden hayatıma şeritler halinde baktım.Son nefesimi vermek üzere elimi bıraktım.Dalgaların esaretinin beni kendime mahkum etmesine izin verdim.Gözlerim yavaşça kararmaya başladı.Ölümün soğuk nefesini ensemde hissettim.
+++
Tanımadığım bir yüz karşımda .Kumsaldayım . Tanımadıgım bu yüz Agzımdan yuttugum suyu çıkarmaya çalışıyordu.Yüz yavaşça netlik kazanmaya başladı.Bunlar benim ekibimdi.Beni aramaya çıkmış olmalılardı.Göz kapaklarım bazen açılıyor bazen kapanıyordu.Bedenim oldukça soğuktu. Üşüyordum. Kurtulmuştum.Melek Candanı sormak için harekete geçtim
Ağzımdan kelimeler çıkıncaya kadar harekete geçtim.Deniyordum olmuyordu.En son güç bela Melek Candanın adını fısıldadım .Sol yanıma baktım .Melek Candan nefes almadan boylu boyuna hareket etmeden uzanıyordu.Hayır ölmüş olamaz dedi iç sesim."ONU KURTARMAMIZ UZUN SÜRDÜ AMA BAŞARDIK.Hayatta hala nefes alıyor."O an elde ettiğim mutluluğu dünyadaki hiçbirşeyle değişemem.Beni ve Melek Candanı taşımak üzere ekibimden başka kişiler geldi.Neler yaşadığımı anlatacak halim yoktu.Sessizce beni ilk kaldığımız yere getirmelerini izledim.Oraya vardıktan bir iki saat sonra kendime gelince neler yaşadığımı beni aramak için belki günlerce ugraştıklarını ama bu çabalarının sonuç vermediğini söylediler.Neler yaşadığımı onlara anlatmaya başladım."Telsizden gelen sesler bana hala hayatta kalan insanlar oldugunu hatırlattı.Onları kurtarmam gerekiyordu.Size haber vererek sizleri tehlikeye atmak istemedim.Buradan çıkınca makineler tarafından yakalandım.Ilk eğittigimiz makine Murat Kod 404 ve ardındaki makineler beni ele geçirdiler.Sonrasında beni sıgınıklarına götürdüler.Karanlık bir mahzene hapsettiler .Orada başka Insanlarda vardı.Ama bu insanlar direnmeyi sorgulamayı unutmuşlardı.Melek Candan geldi bir gün.Kurtardıgınız kadın Direnişin Lideri Melek Candandır."Hepsinin yüzünde gülümseme berildi.Hafifçe öksürerek uzandığım yerden anlatmak için harekete geçtim.Ama bir kişi eksikdi. Ayağa kalktım.Etrafima baktım.O yoktu.Alper Amca yoktu.Bana baktılar üzülmüşlerdi.Onun öldüğünü anlattılar bana kayalıklara çarparak nasıl can verdigini. Yerimde duramadım.Haykırdım.O yoktu.Yaşlı bedeni artık aramızda yoktu.Belki onu direnmek için ikna etmesem hayatta nefes alıyor olacaktı.Vicdan azabı ve pişmanlık ruhumu tekrardan ele geçirdi.Onun verdiği öğütler söyledikleri aklımdan çıkmıyordu.Gözlerimden gelen gözyaşlarına hakim olamadım.Sagıma baktım .Melek Candan hala kendine gelememişti.Alper Amcanın görüntüsü gözlerimin önüne geldi.Şefkatli kollarına dayanmak istedim.Ama O artık yoktu.Melek Candan gözlerini güçlükle açtı.Konuşmak için harekete geçtiginde başarısız oldu.Fısıldamaya başladı.
"NEREDEYIM BEN ? "Onun önüne geçtim kurtulduk demek istedim.Alper amcayı bana sorduğunda ne cevap verecektim.Bir süre ondan bu gerçeği gizlemeliydim."Kurtulduk Melek Candan " dedim sevinerek.Büyük bir şaşkınlıkla "Daha herşey yeni başlıyor.Onların ve tüm insanlığın kaderi bizim ellerimizde " dedi.Sonrasında dinlenmek için gözlerini kapattı.
BÖLÜM SONU



Yorumlar
Yorum Gönder