23 nisan

  Bugün 1. meclisimiz 101. yaşını kutluyor..

    23 nisan KKTC VE TÜRKİYE de ''Ulusal Egemenlik Ve Çocuk Bayramı'' olarak kutlanmasının yanı sıra, KOSOVA da ise ''23 Nisan Kosova Türkleri Milli Bayramı'' olarak da kutlanmaktadır. Türkiye, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Kosova'nın yanı sıra üstelik ''ULUSAL'' özelinde bizlere bugünlerimizi, dünümüzü ve aydınlık geleceklerimizi hediye eden MUSTAFA KEMAL ATATÜRK tüm dünya çocuklarına bir bayram olarak hediye etmiştir bu günü. 

    Düşünün; 23 nisan 1920 tarihinde 1. Büyük Millet Meclisi açılıyor, bu ileri görüşlü kişi bizlere hüviyetimizi hediye eden, kadınlarımıza seçme ve seçilme hakkı başlığını, bu önemli gün vesilesi ile 5 aralık 1934'te Anayasa ve Seçim Kanununda yapılan yasa değişikliği ile resmen tanıttı. 

    Eskiden bayramlar bayram gibi yaşanırdı elbet. Hatta her 23 nisan için onlarca saat çalışılır ve tam gösteri günü mutlaka yağmur yağar idi hatırlayınız :) 

    GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK ünde söylediği gibi ''EFENDİLER''! Bu kısa yazımı bitirir iken siz değerli insanlara şunu söylemek isterim;

1-''NUTUK'' baş ucu kitabımız olmalı 

2- Ağaç yaş iken eğilir, ne olur çocuklarımıza, bayrağımızın namusumuz, ülkemizin yuva, bir vatan toprağı olduğunu bildirelim..

3- Bugün Kasımpaşa dan çıkan sayın Recep Tayyip Erdoğan , Erzincan dan çıkan sayın Binali Yıldırım, Malatya dan çıkan sayın Turgut Özal ve daha niceleri Türkiye Cumhuriyeti Cumhur Başkanlığı makamına layık görülüp halkın iradesi ile veyahut meclisin iradesi ile oturtulabiliyorsa işte bu GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK SAYESİNDEDİR UNUTMAYALIM UNUTTURMAYALIM! KIYMETİNİ BİLELİM, SAVUNALIM, SEVELİM, SEVDİRELİM...

4- Nankör olmayalım, istersek eleştirelim ama kıymetini de bilelim...

Ey Türk Gençliği!

Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.

Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahilî ve haricî bedhahların olacaktır. Bir gün, İstiklâl ve Cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerâit, çok nâmüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.

Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; Türk İstiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur! 

Mustafa Kemal Atatürk
20 Ekim 1927

Yorumlar

Popüler Yayınlar