HEKİMİN MAL PRAKTİS SORUMLULUĞU ,GÖREVİ İHMAL SUÇU VE ARABULUCULUK
Mal Praktis hekimlerin hukuki ve cezai sorumluluğu anlamına kısmen gelmektedir. Örneğin yanlış bir müdahale veya hekimin bilgilendirmesi gereken bir yükümlülüğü yerine getirmemesi mal praktis'in sorumluluğunu oluşturmaktadır.
Ayriyeten hekimin görevini ihmal etmesi yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle açılan davanın bir diğer savunma ayağı TCK 257/2 Görevi ihmal suçu olmalıdır Fakat kimi davalarda zaman aşımı süresi bu bir yıllık zaman aşımı süresidir .İşte bu gibi davalarda arabuluculuk yoluna gidilmelidir. Bu arabuluculuk yolu ise iki şekilde olabilir tüketiciye dayanan ve ticari arabuluculuktur.
Öncelikle 10 haftaya kadar gebelikler sona erdirebilir. Kanunun ilgili maddesine göre '' Gebeliğin sona erdirilmesi:Madde 5 – Gebeliğin onuncu haftası doluncaya kadar annenin sağlığı açısından tıbbi sakınca olmadığı takdirde istek üzerine rahim tahliye edilir.Gebelik süresi, on haftadan fazla ise rahim ancak gebelik, annenin hayatını tehdit ettiği veya edeceği veya doğacak çocuk ile onu takip edecek nesiller için ağır maluliyete neden olacağı hallerde doğum ve kadın hastalıkları uzmanı ve ilgili daldan bir uzmanın objektif bulgulara dayanan gerekçeli raporları ile tahliye edilir. Derhal müdahale edilmediği takdirde hayatı veya hayati organlardan birisini tehdit eden acil hallerde durumu tespit eden yetkili hekim tarafından gerekli müdahale yapılarak rahim tahliye edilir. Ancak, hekim bu müdahaleyi yapmadan önce veya mümkün olmadığı hallerde müdahaleden itibaren en geç yirmi dört saat içinde müdahale yapılan kadının kimliği, yapılan müdahale ile müdahaleyi icabet etiren gerekçeleri illerde sağlık ve sosyal yardım müdürlüklerine, ilçelerde hükümet tabipliklerine bildirmeye zorunludur.Acil müdahale hallerinin nelerden ibaret olduğu ve yapılacak ihbarın şekil ve mahiyeti ile sterilizasyon ve rahim tahliyesini kabul edenlerden istenilecek izin belgesinin şekli ve doldurulma esasları, bunların yapılacağı yerler, bu yerlerde bulunması gereken sağlık ve diğer koşullar ve bu yerlerin denetimi ve gözetimi ile ilgili hususlar çıkarılacak tüzükte belirtilir.
Gebeliğin sona erdirilmesinde izin kanunda şu şekilde düzenlenmiştir. Madde 6 – 5 inci maddede belirtilen müdahale, gebe kadının iznine, küçüklerde küçüğün rızası ile velinin iznine, vesayet altında bulunup da reşit veya mümeyyiz olmayan kişilerde reşit olmayan kişinin ve vasinin rızası ile birlikte sulh hakiminin izin vermesine bağlıdır. Ancak akıl maluliyeti nedeni ile şuur serbestisine sahip olmayan gebe kadın hakkında rahim tahliyesi için kendi rızası aranmaz.4 üncü maddenin ikinci ve 5 inci maddenin birinci fıkralarında belirtilen ve rızaları aranılacak kişiler evli iseler, sterilizasyon veya rahim tahliyesi için eşin de rızası gerekir.Veli veya sulh mahkemesinden izin alma zamana ihtiyaç gösterdiği ve derhal müdahale edilmediği takdirde hayatı veya hayati organlardan birisini tehdit eden acil hallerde izin şart değildir.
Türk Tabipler Birliği Hekimlik Meslek Etiği Kurallarında Mal Praktis kavramı; bilgisizlik, tecrübesizlik ya da hekimin hatasından dolayı hastanın zarar görmesi şeklinde tanımlanmıştır. Bu tür olumsuzluklar sebebiyle hastanın zarar görmesi halini hukuk sistemimiz güvence altına almıştır.Hastaya yapılan doktor müdahalesi, tıp biliminin standartlarına, tecrübelere göre özenli ve somut vakıaya uygun yapılmalıdır. Doktor hasta ilişkisinde tazminat davasına konu olan tıbbi standart ihlali, yani malpraktis şu şekillerde ortaya çıkmaktadır:''
Gebeliğin sonlandırılması istenebileceği durumları şu şekilde sıralayabiliriz. 'Tıbbi açıdan gebelik sonlandırma endikasyonlarını şu şekilde sıralayabiliriz: Anne istemi (10.haftaya kadar)Medikal nedenler (anneye ve bebeğe ait) Fetal doku elde edilmesi. Fetusta yaşamla bağdaşan ve bağdaşmayan genetik bozuklular.''Peki mal praktis nedir ?En basit tıbbi tanımıyla mal praktis ''Teşhis aşamasında,Tedavi aşamasında (endikasyon eksikliği, yanlış tedavi yönteminin seçimi),Organizasyon yükümlülüğü (klinik organizasyonu, hastanın bakımı için personelin yeterli ve nitelik olup olmadığı, konsültasyon).''Birçok malpraktis (tıbbi hata) çeşidi bulunmaktadır. Tıbbi hata türleri; ilaç hataları, cerrahi hatalar, tanı koyma hataları, sistem yetersizliği hataları ve diğer hatalar olarak sınıflandırılabilir.TTB’nin Hekimlik Mesleği Etik Kuralları’nın “Hekimliğin Kötü Uygulanması (Malpraktis)” başlıklı 13. maddesine göre; “Bilgisizlik, deneyimsizlik ya da ilgisizlik nedeniyle bir hastanın zarar görmesi “hekimliğin kötü uygulaması” anlamına gelir. ”doktor hatası (malpraktis) kavramını tanımlamaktadır.
Danıştay Kararlarında ise Mal Praktis şu şekilde tanımlanmıştır. Danıştay’ın yerleşik içtihatlarına göre “Tıp biliminin standartlarına ve tecrübelere göre gerekli olan özenin bulunmadığı ve bu nedenle de olaya uygun gözükmeyen her türlü hekim müdahalesi uygulama hatası (malpraktis) olarak anlaşılmaktadır. Diğer bir ifadeyle, hastanın tanı ve tedavisi sırasında standart uygulamanın yapılmaması, bilgi ve beceri eksikliği, hastaya uygun tedavi uygulanmaması; tıbbi hata olarak tanımlanabilir. (Danıştay 5. Dairesi, 2016/3551 K.)”Görevli ve yetkili mahkeme ise ,Bu davalarda görevli vde yetkili mahkeme ise ''Malpraktis nedeniyle açılacak tüm maddi ve manevi tazminat davalarına bakmaya genel yetkili mahkeme davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir (HMK m.6).durumunda tedavi eğer kamudaki bir hekim müdahalesi ile uygulanmışsa davada idare hukuku kuralları uygulanacak, idare mahkemesinde dava açılacaktır.''Kamu hastanelerinde meydana gelen yanlış tıbbi uygulamalar nedeniyle tazminat davaları doğrudan ilgili kamu kurumuna karşı açılabilir. Devlet memuru statüsündeki doktor aleyhine doğrudan tazminat davası açılamaz (Anayasa m.129/5). Kamu kurumunun doktora rücu hakkı saklıdır.
''Özel hastanelerde gerçekleşen hatalı tıbbi uygulamalar nedeniyle tazminat davası, hem yanlış teşhis veya tedaviyi yapan doktor hem hastane işleticisi hem de doktorun hatasını sigortalayan sigorta şirketi aleyhine birlikte açılabilir.''Tarafların arabuluculuk masasından anlaşamayarak kalkmaları halinde ise tazminat talep eden tarafın dava yoluna başvurma, malpraktis davası açma hakkı doğacak ve artık uyuşmazlık konusu hakkında mahkeme yapacağı yargılama neticesinde karar verecektir.Elimizde zorunlu arabuluculuğa gidilmesi gerekilen bir somut olay olduğu düşünülürse Ticari arabuluculuk veya tüketiciye dayalı arabulculuk seçeneklerinden ticari olana gidilmesi kanımızca daha uygundur.
Görevi İhmal Suçu ise kanunda şu şekilde tanımlanmıştır ''Türk Ceza Kanunu Madde 257/2 ''(2) Kanunda ayrıca suç olarak tanımlanan haller dışında, görevinin gereklerini yapmakta ihmal veya gecikme göstererek, kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olan ya da kişilere haksız bir menfaat sağlayan kamu görevlisi, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.''Özel bir hastanede yapılan bir ameliyat esnasında cerrahın kusurlu hareketi sonucunda ortaya çıkan bir ölüm olayında, tazminat talebinde bulunan ölenin yakını, cerrah aleyhine dava açabileceği gibi, hastane yönetimi veya Sağlık Bakanlığı aleyhine de dava açabilir.
Mal Praktis sözleşmesi ile ilgili temel kararlar şunlardır.
Yargıtay 13. HD 2016/25663 E. – 2018/7615 K “ Önemli bir düzenleme de AVRUPA BİYOTİP SÖZLEŞMESİ’dir. Bu sözleşme 09/12/2003 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Sözleşmenin 4. Maddesinde ise, “ Mesleki Kurallara Uyma” başlığı altında; “ Araştırma dahil sağlık alanında herhangi bir müdahalenin, ilgili mesleki yükümlülükler ve standartlara uygun olarak yapılması gerekir.” Denilmektedir. Sözleşme iç hukukumuzun bir parçası haline gelmiştir. Bu durumda, her türlü tıbbi müdahalenin mesleki yükümlülükler ve sorumluluklara uygun olması benimsenmiştir. “ Bu karar hekim sorumluluğuna giderken nelere dikkat etmemiz gerektiğini gösteriyor. (Biyotip sözleşmesi 1,2,3,4,5. Maddeleri bu işin anayasası olarak görülmektedir. Sözleşme hükümlerinin uygulanmasını isteyebilir ve bu konuda ısrarcı olabiliriz.)
Yargıtay HGK, 2011/4-592, K.2012/25, T.01.02.2012 tarihli kararında, ‘doktorun görevi sırasında ve yetkisini kullanırken işlediği bir kusura ve bu kusurun niteliği itibarıyla da kamu görevlisinin ihmaline dayanmakta olan bir davada, kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken işledikleri kusurlardan kaynaklı zararlarda, görevi dışında kalan kişisel kusuruna dayanılmadığına, dikkatsizlik ve tedbirsizliğe dayalı da olsa eylemin görev sırasında ve görevle ilgili olmasına ve hizmet kusuru bulunmasına göre dava idare aleyhine açılıp, husumetin de idareye yönetilmesi gerektiği’ hakkında hüküm tesis etmiştir.
Elimize bir dosya geldi farz edelim Bir Yıllık Zamanaşımı süresi var .BK’nın 60. maddesi hükmüne göre, gerek maddî, gerekse manevi tazminat davaları, zarar gören tarafın zararı ve haksız fiil sorumlusunun kim olduğunu öğrenmesinden itibaren bir yıl geçince zamanaşımına uğrar.Zarar görenin zararı öğrenmesi demek, zararın varlığı, mahiyeti ve esaslı unsurları hakkında, bir dava açmaya ve davanın gerekçelerini göstermeye elverişli bütün şartların öğrenilmesi demektir. Ancak, tazminatın hesabına yarayacak bütün ayrıntıların bilinmesi aranmaz. Eğer zararıngenişliğini tayin edecek olan husus gelişmekte olan bir durum ise, zamanaşımı bu gelişme sona ermedikçe işlemeye başlamaz.44 Haksız fiilin sürekli tekrarlanması durumunda ise, her yeni fiilden doğan zarar için yeni birzamanaşımı süresi işlemeye başlar.''Peki Zaman aşımı süresi nedir ?Bir makaleden alıntı yaparsak '' Zamanaşımı, alacak hakkının belli bir süre kullanılmaması yüzünden dava edilebilme niteliğinden yoksun kalmasını ifade eder. Zamanaşımı, harekete geçememek, istemde bulunamamak durumunda bulunan kimsenin aleyhine işlemez.''
Makaledeki alıntıdada da görüldüğü üzere bir yıllık zamanaşımı süresi geçmiş olup artık hayal ettiğimiz dosyada mal praktis davası açılamaz en mantıklı yöntem ticari arabuluculuğa gitmekten geçer. Bu yüzden bu tarz davalarda dosyalarda uzlaşmalı arabuluculuğa gidilmelidir.



Yorumlar
Yorum Gönder