Matematik Öğretimi Üzerine Yolculuk
Matematik nedir? Matematik aklınızda nasıl bir çağrışım uyandırır? Matematiği öğretim müfredatı içerisindeki bir ders olarak mı bilirsiniz ya da matematiğin temel bir dört işlem becerisinden ibaret olduğunu mu düşünürsünüz? Nasıl da sınırlamışız ve kalıplaştırmışız matematiği zihnimizde. Buna rağmen, hiç haksızlık etmeyelim. Çünkü matematiğin değeri belirli bir ölçüde bilinir, önemsenir ancak Avrupa'da ve dünyada daha fazla. Şimdi Matematiğe daha farklı bir tanım ile yaklaşmayı deneyelim. Matematik, şekil, sayı ve çoklukların özellikleri ve ilişkilerini inceleyen bir bilim dalıdır. Biraz kuru ama nispeten daha iyi ve açıklayıcı. Peki, Matematik ne değil? Bence Matematik, günümüzde bilinen matematik değil. Bu konuda hemfikiriz. Demem o ki matematik sadece bir ders veya bilim dalı değil, bir dil, disiplin, oluşum, köprü, dahası bir yaşam tarzı, ruh, inanç, tutku, güç, meydan okuma. Bu yönü ile akla, zihne ve duygulara hitap eden matematik kendine has bir dil ve algoritma içerdiği için sayı ve sembollerle kolaylıkla ifade edilebilir. Görüldüğü üzere, matematiği tek tip bir tanımın ve kavramın içerisine yerleştirmek oldukça güçtür. Belki de bu noktada, ihtiyaç duyduğumuz onu tanımlama ve anlamlandırma çabamızı bir tarafa bırakmalıyız.
Matematiğin kelime kökeni Yunanca'daki Matema sözcüğüne dayanır. Eski Türkçe'de ise Matematik, riyaziye olarak bilinir. Matematiğin Türkçesinden bahsetmişken Matematiğin Türkçe ile olan uyumunu incelersek iyi bir Matematik becerisi için iyi bir Türkçe gereklidir ancak yeterli değildir. Matematik çok daha kapsayıcıdır. Ama Türkçeniz iyiyse okuduğunuzu iyi anlıyorsanız ve iyi de yorumlayabiliyorsanız iyi bir Matematikçi olma şansınız daima yüksektir. Bununla birlikte herkes matematik öğrenebilir ve iyi bir matematikçi olabilir, matematik felsefesini anlayabilir, matematikçe düşünebilir ve yaşayabilir. Çünkü biz insanlar devamı gelen ama sonu olan bir tür olarak doğuştan potansiyeli olan varlıklarız. Sadece yeterince serbest düşünemiyoruz. Toplum olarak özgün, yaratıcı ve derin düşünme sorunumuz var. Ama bunlar aşılmayacak şeyler değil. Zaten konumuz da bu değil:)
Matematik birçok farklı disiplinle birleşip bütünleşebilir. Başta fizik, mühendislik, müzik, yabancı dil, doğa, sanat, felsefe, sağlık, hukuk gibi birçok farklı alan ve disiplinle farklı ilişkiler kurabilir. Bu onun ne kadar özel ve ona ihtiyaç duyulan bir alan olduğunun somut göstergesi olsa gerek. Meta kelimesi, Yunanca'da öte ileri anlamında kullanılabilir. Metafizik bu konuda önemli bir başlangıçtır. Metamatematik de çalıştığı alan ile son dönemde kendine bir yer edinmeyi başlamış ve matematiğin üst biliş noktası olarak matematikle olan ilişkisi bakımından dikkat çekmiştir.
Matematik ile ilgili çok konuşulan meraklı bir soru klişesi "Hocam matematik günlük hayatta ne işimize yarayacak?" hiç şüphesiz. Ben işin günlük hayat kısmını bir tarafa bırakıyorum. Çünkü araştırınca bununla ilgili birçok kitap ve yayın bulunabilir. En basitinden İstanbul Boğazı köprüsünü bir inceleyiniz. Matematik hayatta temel 4 işlemi kuvvetlendirir. Matematik gerçek manada ise kişiye analitik, keskin düşünme ve problem çözme yeteneği kazandırır. Olaylara daha geniş ve rasyonel bakarsınız. Zihin sürekli işler ve üretir. Bir soruya(soruna) farklı çözümler ararsınız. Siz de öğrenmeye devam ettikçe ve bilgiye açık oldukça matematik daha da büyür, derinleşir ve enginleşir.
Son olarak en az lise düzeyindeki genç araştırmacılar için nacizane bir tavsiyem; Matematiğin eksik kalan kısımlarından biri olan Matematiğin tarihi öğrenilmeli, Matematiğin derinliği ve felsefesi üzerine etraflıca düşünülmeli, bu konularda daha fazla konuşulup araştırma yapılmalıdır. Umarım bir gün daire nasıl ortaya çıktı? Çevresini kim buldu? Burada neyi farklı düşünmüş olabilir? Bu sonuca hangi yöntemlerle ve nasıl ulaştı? şeklinde düşünceler üretebiliriz. Benzer şekilde Matematiğin Sayılar Teorisi alanında bilinen ünlü Bernoulli ya da Euler sayılarını kim bulmuş olabilir? Bu insanlar neyi farklı düşünmüş olabilir? Nasıl bir metodoloji uygulamış olabilir? gibi sorular sormak ve aynı ölçüde cevaplarına ulaşmak öğretici, ufuk açıcı ve ilham verici olacaktır.
Söyleşi havasında geçen bu yazıyı yazma sebebim matematikseverlerle ortak bir noktada buluşmak ve ufak da olsa bir farkındalık yaratmaktı. Son sözüm hayatınızda hep matematik ile kalın, Matematik arzunuz ve çabanızdan hiçbir zaman vazgeçmeyin. Simeon Poisson'un söylediği gibi " Hayat sadece iki şey için güzel; matematiği keşfetme ve öğretme."


Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.
YanıtlaSil